enduro mu sport touring mi?

başlık yanıltmasın, aslında 1200gs mi 1200gt mi olması daha uygun olabilirdi belki de. ilk söylenecek şey çok farklı iki disiplin, bambaşka karakterler. hatta 1200gs boxer enduro sonrası 1200gt sıralı 4 silindir sport touring motosiklet radikal bir değişiklik. öyle de değiştikten sonra ne oldu?

teknik açından bakarsak sahip olduğum 1200gs (100hp@7000d/d) gücünde hava/yağ soğutmalı makineye sahipti 1200gt ise (157hp@9000d/d) gücünde su/yağ soğutmalı. boxer motorda daha alt devirde gelen (115nm@5500d/d) tork sıralı 4 silindirde daha üst devirde yakalanıyor ancak daha yüksek (130nm@7750d/d) ve görüldüğü üzere beygir gücü arasında dağlar var. bu farkın yakıt tüketimi olarak geri dönmesini beklenebilir ancak şehir içinde gt tarafında “biraz” yükselen tüketim uzun yolda şaşırtıcı. 1200gt ile 90km/s tüketimi 4.3 lt! bu rakam kendini tutabilene tabii…

güç farklarını konuşurken ağırlık farklarını da unutmamak gerekiyor. 1200gt bu konuda yine açık ara önde! 1200gs 225kg iken gt 300kg ağırlıkla binicisinden sadece gücüne değil ağırlığına da hakim olmasını talep ediyor. özellikle şehir içinde düşük hız manevralarında. doğal yaşam alanı otobanda ise işler değişiyor. hem de çok. güzel anlamda!

gt.jpg

gelelim konfora. işte burda gt show başlıyor. ısıtmalı elcik iki motorda da standartken gt bir anda ısıtmalı koltuklarını öne sürüyor! morali bozulan gs ikinci darbeyi cruise control      -hız sabitleme diyen de el gazı diyen de var- ile yiyor. nakavt yumruğu ise standart donanımdaki xenon fardan geliyor. elektronik suspansiyon (ESA) ayarlarını söylemeye gerek bıraktırmayan gt konfor konusunda da açık ara önde. not: elektrikli ayarlanabilir ön cam da var evet. çekiş kontrol her ne kadar güvenlik tarafında olsa da donanımdır diyerek buraya ekliyorum. iki motorda da abs standart, hem de integral. gt de gidon amortisörü olduğunu da unutmayalım.

peki ne oluyor da gt daha güçlü, daha konforlu olmasına rağmen gs daha çok satıyor?

benim gözlemlediğim gs sürücü hatasını sübvanse ederken gt binicisi motoru daha çok kullanıyor. tecrübe esas. çabuk devirlenen 1.2lt 4 silindir makine kulağa korkutucu geliyorsa evet biraz korkmanızda yarar var.

gs her yola gt anca asfalta başlığı da tartışılabilir. gs öyle her yolun motoru değil bir kere, biraz asfalt biraz arazi. o biraz arazi kısmı da “ben araziye ne kadar giriyorum?” sorusuyla paralel. seçim ve kullanım tarzı meselesi yani. bu tarzın içinde gs açısından motorun üzerindeyken “ben bu yolların hakimiyim” duruşu var bu yadsınamaz lakin gt de sadece gs’e göre yere daha yakın. diğer sport touring rakiplerine göre daha yüksek bir konumda oturulduğu gerçek. özetle ikisi de 3+1

bakım masrafları… daha fazla elektronik daha çok arıza bu da daha çok masraf anlamına gelebilir ancak unutulmaması gereken şu ki düzenli bakım yapılmayan her motor masraflıdır. yine de bakım konusunda boxer gs avantajlı durumda. gs’e debriyaj “çaktıran” duydum daha ne olsun!

gs

bana ne oldu da karanlık tarafa geçtim?

ilk ve son 4 silindir motosikletim yamaha fazer’dı. çok da severdim kendisini ama ne zaman ki motorun arkasına çanta koydum yine o gün satmaya karar verdim! enduro macerası da böylelikle vstrom ile başladı ama 4 silindir makine hep kalbimde kalmıştı. gt ise hep uzaktan bakıştığımız ama benim açılmakta zorlandığım olarak devam ediyordu ki meğer o da beni seviyormuş! gün geçtikçe daha da çoğaldı birbirimize olan sevgimiz. çantaları, oyuncakları ve tükenmeyen nefesi ile ruh ikizim olduğunu kısa sürede gösterdi.