vintage stereo

yani turkce mealiyle eski ciftli. bir anlam ifade etmiyor bu haliyle farkindayim ama konumuz bu degil. genel anlamda anlaşılacak tabirle  “eski amfi”

vu-meter

stereo: fırçalanmış metal ön yüzleri, bazen kaplama bazen masif ağaç kasalarıyla sımsıcak bir görüntü veren bu cihazlar fişe takıldıklarında ise ışıklı VU metre ya da output metreleriyle odanın ışıklarını kapatmayı zorunluluk hissettiriyordu. zamanında dinlenen müzik %90 oranında plaktı belki de ama radyonun stereo ışığının yanmasıyla ayrı bir sevinç kaynağı daha olurdu kullanıcı için. küçük şeylerle mutlu olabilme sanatı bir yerde. stereo, sesin eşzamanlı olarak 2 kanallı kaydı veya bir çift monitör yardımıyla tekrar üretilmesi anlamına gelir tekniği bir kenara bırakırsak ziyafet, eğlence gibi tanımlaya biliriz.

özellikle 70 li yıllarda ses ve görüntü olarak tavan yapan bu sistemler 80lerin ikinci yarisindan itibaren hayatın her noktasına işlemeye başlayan plastiğin ve belki kötü müziğinin de yardımıyla gözden düşmeye başladılar. gözden düşmelerine de bir sebep yoktu aslında ancak tüketim çılgınlığının yönlendirmesiyle artık “demode” olmuşlardı. giderek, rakamların niteliğiyle değil niceliğiyle meşgul olmayı seven insanoğluna 1000watt gücünde (!) balonlar da verdiler ve tabii ki o balonlar çok geçmeden patladı.

366940-pioneer_sa7700_integrated_amplifier__tx6700_tuner_in_pristine_condition

monster amfi: genelde 25watt seviyesinden başlayan çıkış güçleri de azımsanamayacak derecede tatminkar olabiliyor. zira niteliğin ön planda olduğu bir dönemin temsilcileri. az ve öz ama kristal temizliğinde ses. ister giriş seviyesi ister “canavar” seviyede güce sahip olsun ses kalitesinin gittiği tek bir yön var. yukarı! bu arada canavar tabiri de jargonda olan birşey, ben uydurmadım. orjinali monster receiver. bu aletlerin güçleri 100watt ve üzeri oluyor. bugün konuyla ilgisi olmayan birine sansui deseniz “yu-ma-tu” muamelesi yapar ancak ukala hasbam, bilmez ki dönemin belki de en iyi monster üreticisi olduğunu. (sansui g9700 incelemenizi oneririm)

708696-sansui_g9700_monster_receiver_200_wpc

direct drive: herşey amfi ve radyo değil tabii bunun bir de pikap ayağı var. hiç otomatik, yarı otomatik ve tam otomatik pikaplar. audiofil kullanıcılar tamamen manuel versiyonları seviyor ama yok ben yerimden kalkmam ya da iğneyi plağın üstüne koyarken elim ayağım titrer diyorsanız otomatiğe kadar yolunuz var. en büyük ayrım ise motorun tablayı nasıl döndüreceğinde, kayışlı mı dişli mi? önerim dişli olur yani direct drive, kayış daha fazla bakım isteyen ve dönüş hızına daha etki eden bir sistem. motor deyince de torklusu makbul tabii ki. eskiden de kullandığım technics 1200 ya da 1210 üzerine torklu pikap üretildi mi bilmiyorum ama dj lik yapmayacaksanız o kadarına da gerek yok diye ekliyorum. tek bir şey kalıyor geriye, görüntü. technicsler bir harika!

technics-sl-1200-mk2-32943

empedans: genelde 4 ila 8 ohm arasında değişen değerlerle karşımıza çıkar. amfinin çıkış gücünü kaç ohm da verdiğine dikkat ediniz. iki set yani 4 adet hoparlor bağlayacaksanız kesinkez min. 8 ohm hoparlor kullanınız.

 

merak ettiğiniz bir marka-model hakkında bilgi toplayacağınız en güzel sitelerden biri http://www.hifiengine.com/
üye olmanız durumunda -eğer varsa- kullanıcı ve servis kitapçıklarına ulaşa bilirsiniz. http://theoldstereoguy.com/ adresi de iyi bir rehber.

not: bu yazıda solid state amfiler konu alınmıştır. lambalı amfilerin ses kalitesi kesinlikle daha iyidir diyemeyiz ancak kişilerin yorumları farklı olabilir.